DEVAM: 116-117. Rüku'a
Varırken Ellerin Kaldırılmasını Zikretmeyenler
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ
بْنُ
الصَّبَّاحِ
الْبَزَّازُ
حَدَّثَنَا
شَرِيكٌ عَنْ
يَزِيدَ بْنِ
أَبِي
زِيَادٍ عَنْ
عَبْدِ
الرَّحْمَنِ بْنِ
أَبِي
لَيْلَى عَنْ
الْبَرَاءِ
أَنَّ رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ وَسَلَّمَ
كَانَ إِذَا
افْتَتَحَ
الصَّلَاةَ
رَفَعَ
يَدَيْهِ
إِلَى
قَرِيبٍ مِنْ
أُذُنَيْهِ
ثُمَّ لَا
يَعُودُ
el-Bera (r.a.)'den
rivayet edildiğine göre, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) namaza başlarken
ellerini kulakları yakınına kadar kaldırırmış. (Fakat bu hareketini) daha sonra
tekrarlamadı.
Sadece Ebu Davud
rivayet etmiştir.
AÇIKLAMA: Bu hadis, "namazda iftitah tekbirinin
dışında hiç bir yerde el kaldırılmaz" diyen hanefi ulemasının delilidir.
Ancak zayıf olduğunu kabul eden ulema ise, bu hadisle amel etmemiştir. Zayıf
olduğunu kabul edenler arasında Buharî, Ahmed, Şafiî, İbn Uyeyne, İbn Zübeyr,
Darimî gibi simalar vardır. Hadis Hafızları da "(sonra bu hareketini) bir
daha tekrarlamadı" cümlesinin, hadisin aslından olmayıp ravilerden Yezid
b. Ebî Ziyad tarafından idrac (ilave) edildiğini ittifakla kabul etmektedirler.
Şu'be, Sevrî, Halid et-Tahhan ve Züheyr gibi hafızların rivayetlerinde
"Sonra bir daha tekrarlamadı" cümlesi yoktur.
Bezzar
bu ilave edilen cümle ile ilgili olarak şunları söylemektedir:
"Darekutnî'nin bizzat Yezid b. Ebî Ziyad'ın kendisinden rivayet ettiği
hadiste bu ilave cümle yoktur. Doğru olan da budur. Bu cümlenin kendisine
Kufeli-ler tarafından telkin edilmiş olması mümkündür. Zaten hafıza
zayıflığından bazı kere cümleleri karıştırdığı da olurdu"[bk. el-Menhel,
V, 56.]
Bütün
bunların yanında Hanefî uleması iftitah tekbirinin dışındaki yerlerde el
kaldırılmasına muhaliftirler. Delilleri de Mucahid'in rivayetidir. Bu rivayette
şöyle deniliyor: "Mücahid, İbn Ömer'in arkasında namaz kılmış bunu
yaptığını görmemiştir."
Hanefiler
bir de şu İbn Mes'ud hadisiyle istidlal ederler: "İbn Mes'ud Nebi
(s.a.v.)'i iftitah tekbiri anında ellerini kaldırırken görmüş, sonra
tekrarlamamıştır"[Selamet Yolları, I, 340]
Bu
mevzuda merhum Ahmed Davudoğlu şunları söylemiştir: "Bu istidlale itiraz
edilmiştir. Mücahid hadisinin ravileri arasında Ebu Bekr el-Ayyaş vardır. Bu
zatın hafızası zayıftır. Bîr de bu rivayet îbn Ömer'in oğulları Nafi ile
Salim'in rivayetine muarızdır. Çünkü bu zatların rivayeti müsbittir (yani
olumludur). Mücahid'inki nefy ediyor. Müsbit nafiye tercih edilir.
Resulullah'ın Mücahid rivayetinde olduğu gibi bazan el kaldırmayı terk etmesi
onun caiz fakat vacib olmadığına delalet eder".
Bu
mevzuda Hanefîlerin en büyük delillerinden biri de namaz içerisinde elleri
kolları hareket ettirmekten kaçınmanın farziyyeti ile delalet eden;"Acaba
neden sizleri ellerinizi hırçın atların kuyrukları gibi kaldırmış görüyorum,
namazda sakin olun" [bk. Müslim, salal; Nesai, sehv, Ahmed b. Hanbel, V, 93, 101,
107]
mealindeki hadis-i şeriftir. Bu hadis-i şerife göre sadece iftitah tekbiri
esnasında el kaldırmaya izin vardır. Çünkü bu hareket namazın dışındadır. Bunun
dışında el kaldırmaya izin yoktur.[Zafer Ahmed el-Osmanî, İ'lau's-Sunen, III, 44]